Translate

3 Şubat 2015 Salı

Ütopyamız; Renklerin Dünyasına Açılıyor

22 Kasım 2014


Dün gece yangın evimizde buluştuk, dört hayalperest. Bu defa dekorasyon dergilerinden esinlenmek üzere bir kutu dergiyi yığdık önümüze. Bir de nerden başlayacağımızın listesi. Acilinden çatının akan yerlerinin onarımı ve elektrik tesisatının tamamen değişmesi vardı listede. Bu işleri kime yaptıracağımız tartışma konusu oldu. Yalçın çatıya çıkıp akan yerleri tespit etmek ve oraları yapmak istiyordu ve aynı zamanda tüm elektrik tesisatını yenilemek. Biz de sadece hafta sonları konakta çalışabildiğimiz için zaman problemimizin olduğunu ve bu yüzden bir ustadan yardım almamız gerektiği  noktasında ısrar ediyorduk. Evet, Yalçın el becerisi olan ve her işten anlayan bir arkadaşımızdı ama aynı zamanda güne öğleden sonra başlayan açılması akşamüstünü bulan bir uyku severdi. Bu işleri dar zamanda halletmesi imkansızdı. Çetin tartışmalar sonucu keçi inadını kırabildik ve dekorasyon dergilerinin pembe dünyasına daldık.

 Envai çeşit renk, envai çeşit tasarım ve envai çeşit hayal. Evi boyamak için  renk seçimine geçiyoruz, tartışmalar, küsmeler…



Koca ahşap kapının renginin şarabi, 



duvarların renginin  meltem,

ahşap tavanların renginin de  beyaz olmasına karar veriyoruz. 


Evde gömme dolap raflarına yerleştirilmiş kitapların arasına uzanmış ve kuyruğunu aşağıya sarkıtmış bir ton ton kedi hayalini kurmayı da ihmal etmiyoruz.


Şimdilik bir hayal sadece...



Öğlene doğru konağa çalışmaya giderken karşımızda şarabi kapıyı bulamamanın ve konağın hayallerimizdeki tasarımlarla süslenmiş olmamasının hayal kırıklığı ile içeriye giriyoruz. Yürünecek çok yolumuz var daha. Evi en üstten en alta kadar süpürüyoruz. Yıllanmış tüm toz poşetleniyor. İlk kazamız Bensu’nun eline paslı bir çivinin batması oluyor ve tedirgin oluyoruz. O tedirginlik ve hüzünle evlerimize dağılıyoruz. Ev boyaya hazır, evin elektrik tesisatı için usta, ilaçlanması için de temizlik şirketi gelecek. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder